REPERTUAR DIÅžI

YENİ CAMİ AVLUSUNDA NAMAZIMI KILSINLAR


Repertuar No
800 
Yöresi- İli
İlçesi- Köyü
-  
Söz Yazarı
 
Bestecisi
 
Kaynak KiÅŸi
  ANKARA SEYMENLER KULÜBÜ
HAKAN TİRYAKİ
Derleyen
Notaya Alan
İcra Eden
 
Makamsal Dizi
Konusu - Türü
 
Karar Sesi
La 
BitiÅŸ Sesi
La 
Usül
4/4 
En Pes Ses
La 
En Tiz Ses
Sol 
Ses GeniÅŸliÄŸi
7 ses 




TÜRKÜNÜN SÖZLERİ

YENİ CAMİ AVLUSUNDA NAMAZIMI KILSINLAR
GÜVEYLİK ELBİSELERİMİ TABUTUMA SARSINLAR

AMAN EFEM CANIM GÜLÜM EFEM EL VURMAN BANA
TAKDİRATIM BÖYLE İMİŞ AĞLAMAYIN BANA


 

TÜRKÜNÜN ÖYKÜSÜ


    1910'lu yılların başında Ankara'da "Çakır Efe" namıyla bir seymen aÄŸası vardı. Oldukça varlıklı olan Çakır Efe, geniÅŸ baÄŸlarıyla bilinen Keçiören'de iki katlı ahÅŸap konağında ikamet etmekteydi. Salih Efe, Çakır Efe'nin saÄŸ kolu, en büyük yardımcısıydı. Çakır Efe'de Salih'i manevi oÄŸlu olarak görür, korur kollardı. Salih Efe çok güzel saz çalardı. Salih Efe'nin çaldığı sazdan zaman zaman coÅŸan Çakır Efe'nin, Ankara ZeybeÄŸi'ni ve diÄŸer oyunları gayet güzel oynadığı, ortamda bulunanlarca anlatılırdı. O sıralarda konaktaki, baÅŸta mutfak iÅŸleri olmak üzere hanımların iÅŸlerine yardımcı olması için, eski konak çalışanlarından birisinin yakını olan AyÅŸe isminde bir kız geldi. AyÅŸe, Çakır Efe'nin Salih Efe ile meÅŸk ettikleri sofraya da hizmet etmekteydi. Gel zaman git zaman Çakır Efe, AyÅŸe'den hoÅŸlanmaya baÅŸladı. O sıralar 45 yaşında ve 2 karısı olan Çakır Efe, AyÅŸe'yi kendisine üçüncü eÅŸ olarak almak istedi. AyÅŸe bu evliliÄŸe gönüllü olmasa da yakınlarının, Çakır Efe gibi zengin ve itibarlı birisiyle nikahlanmasının çok hayırlı olacağı yönünde yaptığı baskı ve telkinlerle durumu kabullenmek zorunda kaldı. 

    Zamanla, konakta sıkça karşılaÅŸan AyÅŸe ve Salih Efe arasında bir yakınlaÅŸma oldu. Aşık olan gençler, birbirlerinden ayrı yaÅŸayamayacakları düşüncesiyle kaçmaya karar verdiler. Her ne kadar Salih Efe, Çakır Efe'yi babası gibi görmekte ise de AyÅŸe'ye olan aÅŸkı ağır bastı. Önceden kararlaÅŸtırdıkları birgün, hava aÄŸarmadan konaktan sessizce kaçtılar. Salih Efe'nin Kalecikte yakınları ve arkadaÅŸları vardı. Salih, önce oraya gidip hazırlık yaptıktan sonra Çankırı ve Kastamonu üzerinden Karadeniz'e geçip izlerini kaybettirmek düşüncesindeydi. Ne var ki durum erkenden fark edildi ve Çakır Efe'ye haber verildi. Daha önceden Kalecik baÄŸlantısı bilindiÄŸinden, Çakır Efe'nin 20-25 silahlı adamı bu yöne doÄŸru takibe baÅŸladılar. 

    AyÅŸe ile Salih Efe, KaleciÄŸ'e varıp yakınları ve arkadaÅŸlarının yardımıyla hazırlıklarını tamamladığı sırada, Çakır Efe'nin adamları Salih ve 4-5 arkadaşının bulunduÄŸu eve baskın yaptılar. Salih Efe'nin teslim olmaya niyeti yoktu. Åžiddetli bir vuruÅŸmadan sonra her iki taraftan da ölenler yaralananlar oldu. Bu arada Salih Efe de yediÄŸi kurÅŸunlarla hayatını kaybetti. Salih Efe'nin öldüğünü gören AyÅŸe, efenin tabancasıyla göğsüne ateÅŸ ederek intihar etti. Çakır Efe'nin adamları, her ikisinin naaşını da yanlarına alıp Çakır Efe'ye götürdüklerinde büyük üzüntüyle "Salih benim oÄŸlum gibiydi. KeÅŸke kaçmak gibi bir yola girmeselerdi. Aralarında böyle tutkulu bir sevda olduÄŸunu bilseydim, onları kendi ellerimle evlendirirdim" dedi. 

    Çakır Efe, her ikisinin cenazesini de kendisi kaldırmaya karar verdi. Salih Efe'nin naaşı Yeni Cami'den kaldırıldı. Cenazede Salih Efe'nin seymen arkadaÅŸları, yakınları ve kalabalık bir efe topluluÄŸu vardı. Türkünün, Salih Efe'nin yakın arkadaÅŸlarından birisi tarafından yakıldığı rivayet edilmektedir. 

    Yeni Cami, bugünkü Ulucanlar Caddesi'nde, ÅŸimdi müze olan eski kapalı cezaevinin karşı tarafında bulunmaktadır. Yeni Cami'nin esas adı Cenab-ı Ahmet PaÅŸa Camisi'dir. 1566 yılında Anadolu Beylerbeyi Cenab-ı Ahmet PaÅŸa tarafından Mimar Sinan'a yaptırılmıştır.  (Kaynak : Ünal Türkben Efe )

                                         Metin GÜRGEN