Ömer, Gürün'ün Celikenyurt (şimdiki Yazyurdu) Köyü'ndendir. Bu köyde Saltoğlu soyadını taşıyanlar onun akrabaları olurlar.
Ömer'in küçük kardeşi Arif, Gülbahar adlı bir hanımla yakınlık kurara ama bu hanımın akrabalarından Minikler'in İbrahim silahla Arif'i ayaklarından vurup yaralar. Ömer'in İbrahim'den intikam alacağından çekinen ailesi bu olayı Ömer'den gizler.
Günlerden bir gün Arif ayağındaki yarayı temizleyip sararken Ömer bunun farkına varır. Annesi, "attan düştü de böyle oldu" diye bahaneler uydurmuşsa da Ömer buna inanmaz, işin aslını öğrenince de Minikler'in İbrahim'in peşine düşer, bir inşaat işinde duvar örerken onu 9 yerinden vurarak öldürür.
Bu olayda Ömer'e 7 yıl hapis cezası verilir ama o teslim olmaz, kaçak duruma düşer.
Bu arada Ömer, Afşin'in Kerevin Köyü'nden Dudu adlı bir kızla nişanlıdır. Fakat 7 yıl hapislik, kaçaklık...vs Dudu'nun işine gelmez, etrafın da öğütlemesiyle Dudu, Ömer'i bırakıp başka bir delikanlıya kaçar. Bu kez Ömer nişanlısını kaçıran adamın peşine takılır ve onu takibe alır. Nihayet asker sevkiyatı sırasında, Elbistan - Maraş arasında "Kısık" denilen yerde nişanlısını kaçıranı yakalar. Askerlerle Ömer arasında şiddetli bir çatışma başlar. Ömer bu hengamede muhatabını yaralayıp şarampole yuvarlar. Kendisinin de atını vururlar ama Ömer heybesini, yamçısını alarak oradan kaçıp kurtulmayı başarır.
Bunun olay üzerine Ömer için "vur emri" çıkartılır.
1931 yılında, ekin biçim zamanı Celikenyurt Köyü'nün arkasında "Yoncalık" denilen yerde jandarmalar Ömer'e pusu kurarlar. Ömer, Yoncalık'ta gezerken Maraşlı bir jandarma onu görür ve silahını ateşler ama ona kıyamadığından kurşunu üzerinden aşırır. Ömer, kurşunun geldiği tarafa bakar bakmaz öteki jandarma Kayserili Hakkı, Ömer'in ağzında parlayan altın dişi nişan alıp ateş eder ve Ömer'i orada vurup öldürür.
Bacısı yeter bu olay üzerine ağıt yakar.
Yoncalığın boz dumanı
Hükümet bilmez amanı
Biz kardeÅŸi yolc'eyledik
Ot biçim orak zamanı
Öle öle bacın öle
Ölmeye de ne gün göre
Yoncalığın cılga yolu
Gide gide kavuÅŸuyor
Omar'ı vuran cenderme
İlvanınan savuşuyor
Öle öle bacın öle
Ölmeye de ne gün göre
Yoncalıkta çit çekili
Kaymakam bunun vekili
Kopa kopa vardıyıdım
Kana boyanmış kekili
Öle öle bacın öle
Ölmeye de ne gün göre
Çaldan iniyorum çaldan
Arif küçük bilmez haldan
Omar edem vurulunca
Bülbül figan eder daldan
Bacısının adı Eşe
Odaları köşe köşe
Cendermeler nişan almış
Ağzındaki altın dişe
Öle öle bacın öle
Ölmeye de ne gün göre
Yağlığım attım başıma
Canımı aldım dişime
Hiç kimseden korkmazıdım
Cenderme çıktı karşıma
Öle öle bacın öle
Ölmeye de ne gün göre
Heybesi dolu bezinen
Ciğerim yanar közünen
KomÅŸular bir oÄŸlan verin
Ocak mı yanar kızınan
Öle öle bacın öle
Ölmeye de ne gün göre
Koyun gelir yatağına
Arı girer peteğine
Omar kardeş göç eylemiş
Gemerek'in eteÄŸine
Bacasının adı Yeter
Ölüm (mü) olur bundan beter
Tüfenginen mal kazanmış
O da bundan sonra batar
Öle öle bacın öle
Ölmeye de ne gün göre
Bir kuş gelir öte öte
KardeÅŸ biner yeÄŸin ata
Kerevin'de Deli Dudu
O da duyar çalar hota
Öle öle bacın öle
Ölmeye de ne gün göre
Bacısını adı Emiş
Kamasının ucu gümüş
Ankara'da Kemal PaÅŸa
Şu Omar’ı vurun demiş
Öle öle bacın öle
Ölmeye de ne gün göre
Sabahanan sabahanan
Kahve gelir tabağınan
Anşa Bacın kurban olsun
Kucağında bebeğinen
Öle öle bacın öle
Ölmeye de ne gün göre
Gövdeli'nin kırcısıyım
Boz koyunun bercisiyim
Kınamayın komşularım
Ben Omar’ın bacısıyım
Öle öle bacın öle
Ölmeye de ne gün göre
Kır atma vurdum eyer
Biner keklik gibi kayar
Celikenli seksen hane
Var mı kardeşime uyar
Öle öle bacın öle
Ölmeye de ne gün göre
Yoncalığa dikmiş söğüt
Atadan almamış öğüt
Gazeteye ilan eylen
Var mı böyle babayiğit
Öle öle bacın öle
Ölmeye de ne gün göre
Yozgat'ta yatıyor dayın
Emmilerden olmuÅŸ oyun
Yoncalığa vardımkine
Kanınan akıyor beyin
Öle öle bacın öle
Ölmeye de ne gün göre
Karakuşların saçağı
Kardeşim katil kaçağı
Memmet Emmi düğün kurmuş
Çifte oynasın köçeği
Öle öle bacın öle
Ölmeye de ne gün göre
KAYNAK:
* Ömer Saltoğlu, 1928. Esnaf. Yazyurdu-Gürün.
* Mustafa Bal, 1945. Öğretmen. Ericek-Maraş. Derleme tarihi: 1972.
* Cemal Çakıcı, yüz yaşında halk ozanı. Fazlı Ağa ınh. Gürün (Kasetten)
AÇIKLAMA:
İlvan: Gösteriş, çalım, fiyaka.
Çal: Küçük tepe, boş arazide eğimli burun.
Ede: AÄŸabey.
Yağlık: Başörtüsü.
Hota: Fiyaka, alkış.
Gövdeli: Yöredeki Gövdeli dağı.
Berci: Beri yana süren.
Vardımkine: Varınca, vardığım zaman.
Öyküleriyle Ağıtlar
Ahmet Z. ÖZDEMİR