"Kel Hamza" lakabı ile bilinen Hamza Şenses, Urfa'nın meşhur ses sanatkarlarından birisidir. Taş plak yapınca ünü bütün yurt çapına yayılır. Bunun üzerine esas mesleği olan "keçeciliği" bırakarak, ses sanatçılığı ile geçimini temin etmeye başlar. Urfa'daki Aynzeliha Gazinosu, Çardaklı Kahve gibi müzikli yerlerde çalışır.
Sık sık gittiği yerlerden biri de Diyarbakır'dır. Diyarbakırlılar Hamza Şenses'i çok severler. Diyarbakırlı meşhur ses sanatkarı Celal Güzelses de Kel Hamza'nın en yakın arkadaşlarından biridir.
Hamza Şenses, ailesine "Tez vakitte döneceğini" söyleyerek birkaç gün çalışmak üzere Diyarbakır'a gider. Israrlı talepler üzerine programını birkaç kez uzatır ve bir aydan fazla bir süre Diyarbakır'da kalır. Birkaç günlüğüne gidip, bir aydan fazla kalan Hamza'dan bir haber alamayan ailesi meraklanır. Babasını çok seven kızı, babasına, hem özlemini hem de endişesini dile getiren bir mektup yazarak gönderir. Mektubunun sonuna da şu dörtlüğü yazar
"Diyarbakır bu mudur,
Testi dolu su mudur
Gittin ki tez gelesin
Tez geldiÄŸin bu mudur".
Hamza Şenses, kızının mektubunu ve sonundaki mısraları okuyunca, içine ayrılık ateşi düşer. Eşine ve çocuklarına özlemini mısralara dökerek adeta kızına cevap verir.
"Diyarbekir dört köşe
İçinde billur şişe
Mevlam sabırlar versin
Yarından ayrılmışa"
Gurbette ayrılık hasreti ile kızının yazdığı ve kendisinin kızına karşılık yazdığı bu mısraları daha sonra besteler ve plağa okur.
* Bu türkünün hikayesi, Şanlıurfalı araştırmacı Abuzer Akbıyık tarafından 2003 yılında Şanlıurfa'da Hamza Şenses'in torunu Hamza Ece'den derlemiştir.
* Bu mektubun tam metni, "Bekirağa Bölüğü'nden Malta'ya Altı Diyarbakırlı" başlıklı bölümde bulanabilir.
Diyarbakır Kültürü
Vedat GÃœLDOÄžAN