UZUN HAVALAR

AÇTIM PERDEYİ TURNAYI GÖRDÜM


Repertuar No
4 
Yöresi- İli
İlçesi- Köyü
Keskin  
Kaynak KiÅŸi
Derleyen
Notaya Alan
 
Ä°cra Eden
Makamsal Dizi
Türü
Karar Sesi
La 
BitiÅŸ Sesi
La 
Usül
 
En Pes Ses
La 
En Tiz Ses
Do 
Ses GeniÅŸliÄŸi
10 ses 



TÜRKÜNÜN SÖZLERİ

Aman AÇTIM PERDEYİ DE DURNAMI GÖRDÜM
DOST YÃœZÃœNDEN ARTIYOR EFKARIM DERDÄ°M (of)
YARADAN AÅžKINA BÄ°R SELAM VERDÄ°M
DURNA BEN MAHKUMUM AVCI DEÄžLÄ°M (of)
AMAN YARADAN AÅžKINA BÄ°R SELAM VERDÄ°M

Aman EÄžER DURNAM VARIRSAN BÄ°ZÄ°M ELLERE (of)
SELAM SÖYLE ORDA AÇAN GÜLLERE (oy oy)
SÖYLEYİN DERDİMİ ESEN YELLERE (of)
DURNA BEN MAHKUMUM AVCI DEĞİLİM (of)
AMAN YARADAN AÅžKINA BÄ°R SELAM VERDÄ°M

TURNA : DURNA : Tarih boyunca sadakat, gurur, sevgi, barış, umut, mutluluk sembolü olmuş, yaklaşık 100 yıl yaşadıkları söylenen, tek eşli yaşayan ve eşleri ölünce bir daha eşleşmeyen, çiftler halinde yaşasalar da büyük katarlar halinde uçan, Alevi - Bektaşi inancında kutsal sayılan bir kuştur.


 

TÜRKÜNÜN ÖYKÜSÜ

    Yozgat'ın Keller Köyü'nde 1915 tehcirinden önce Hayrebit AÄŸa diye şöhret bulmuÅŸ ve muhitinde hatırı sayılır birisi vardır. Ä°ÅŸlemediÄŸi bir cinayetten suçlanır. Cinayetle alakası olmadığını söylese de ihbar edilerek yakalatılır. Kayseri Cezaevinde mahkum edilir. SuçsuzluÄŸunu ispatlayabilmek için hapisten kaçmaya karar verir ve kaçar. Yolu üzerinde bir kayanın dibine oturmuÅŸ hem saklanıp hem dinlenirken üzerinden turna katarı geçer. Hayrebit AÄŸa duygulanır ve ÅŸu satırları söyler.1

Aman açtım perdeyi de durnamı gördüm
Aman Allah aşkına da bir selam verdim
Aman yar yüzünden de artıyor efkarım derdim
Durna ben mahkumum avcı değilim

Aman durnam gider isen bizim ellere
Aman benden selam söylen koca Keller'e
Aman söyleyin derdimi de esen yellere
Durnam ben mahkumum avcı değilim

      Sabri Uysal, "Mahalli Sanatçı Hacı TaÅŸan'ın Ardından" adlı makalesinde; Hacı TaÅŸan'ın aÄŸzından şöyle bir anekdot zikretmektedir: "Necati adında çok sevdiÄŸim bir arkadaşım vardı. Kırıkkale'de hapse düştü. Ziyaretine gider gelirdim. Bir gidiÅŸimde "Hacı, içerde dolaşırken pencereden baktım ki bir turna kafilesi gidiyor, duygulandım, bir dörtlük yazdım. Åžunun sonunu da sen getir" dedi. Bunun üzerine oturup ÅŸiiri tamamladım ve sazımla da çalıp söylemeye baÅŸladım."2
     Her ne kadar Hacı TaÅŸan böyle nakletmiÅŸse de bu uzun havanın çok eski olması ihtimali kuvvetlidir. Çünkü Muharrem Ertaşı'n kendi sesinden aynı ezgiyle okuduÄŸu kayıtlara rastlamaktadır. Muharrem ErtaÅŸ sadece ÅŸu dörtlüğü okumaktadır:

Bir çift durna gördüm yolda yorulmuş
Avcı vurmuş kanatları kırılmş
O da benim gibi yardan ayrılmış
Ben mahkumum avcı değilim durnalar

      Muharrem ErtaÅŸ'ın, Hacı TaÅŸan'dan yaÅŸ itibariyle büyük olması ve ona ustalık etmesi bu rivayeti çürütmektedir. O dönem sanatçılarında bu tarz eserlerin üzerinde oynama ve eksiklikleri tamamlama geleneÄŸi çoktur. Ancak Hacı TaÅŸan, ÅŸiir yazma özelliÄŸi ile öne çıkan birisi deÄŸildir. Hapse giren arkadaşının "Turnam" türküsü hafızasında kalmış ve nakletmiÅŸ olma ihtimali daha yüksektir.
      Baki YaÅŸa Altınok'un anlattığı "Turnam" adlı bozlağın hikayesi ise şöyledir: "1930-1940 yılları arasında Delice Ä°lçesi'ne baÄŸlı Yeniyapan Köyü'nde hatırı sayılı bir kiÅŸidir Ali Efendi. Kendisini çekemeyen bazı kiÅŸilerce Cumhuriyet aleyhtarlığı ile suçlanarak Ankara'ya getirilir ve hapishane olarak kullanılan TaÅŸhan'a konur. Ali Bey, TaÅŸhan'da kaldığı sürece odanın penceresinden bakarken turnaları görüp efkarlanır ve aÅŸağıdaki türküyü söyler."3
     Yukarıdaki dörtlüklere ilave olarak aÅŸağıdaki dörtlükler gerek Baki YaÅŸa Altınok gerekse Sabri Uysal'ın 1980 yılında Hacı TaÅŸan'ın kendisinden derlediÄŸi gibidir.

Turnam ötmez misin sıla dışında
Hasretlik gurbetlik vardır başımda
Giymişim cezamı şu genç yaşımda
Turnam ben mahkumum avcı değilim

Yel vurdukça açılıyor sırmalar
Mor zülüfler ak gerdanı tırmalar
Katar katar olmuş gökte giden turnalar
Turnam ben mahkumum avcı değilim

Beri gel beri de küçük sıtkı bütünüm
Yanarım yanarım çıkmaz tütünüm
Elleri koynunda ben bir yetimim
Turnam ben mahkûmum avcı değilim

Bazen efkar gelir bazen gam gitmez
Sılamın üstünde turnalar ötmez
Ele düğün bayram da bende gam gitmez
Turnam ben mahkûmum avcı değilim

Baki Yaşa Altınok'un kitabında bunlara ilaveten şu dörtlük yer almaktadır:

Turnam havalanmış yüksekte uçar
Çığrışır dolanır pek dertli öter
Burada bir suçsuz Ali Bey yatar
Turnam ben mahkumum avcı değilim

                                    HABÄ°P COÅžKUNSOY

Kaynaklar:
1- (Hikayenin kaynağı: Y. Bahri Kapusuzoğlu, Burhanettin Kapusuzoğlu, M. Atilla Kapusuzoğlu) Burhanettin Kapusuzoğlu, Bozoknağme (Demdir Bu Dem), s.125
2-Sabri UYSAL, "Mahallî Sanatçı Hacı Taşan'ın Ardından", Türk Halk Müziği ve Oyunları, Folklor Dergisi, C. 1, S. 7, Temmuz- Ağustos-Eylül 1983, Ankara, s. 289.
3-Dr. İdris Karakuş, Türk Kültüründe Bozlaklar I, s. 1-2. (Baki Yaşa Altınok, age., s. 291-292.)